senin gülmen her şeye değerdi
klişe iltifatlara da değerdi
bilirsin klişeler paha biçilmezliğinden klişe hep
gülüşün gibi
biraz da sesin gibi
bil
alıştım gülüşüne,
sonra sesine
ve
sana,
alışmak sana
bir başka gibi
alışmak gülüşüne
paha biçilmez klişe
alışmak sesine
özlemek birdenbire
sigara kokan şiirler yazmak gerek sen gülerken
bağlanmak önce
yaşamak doya doya
içime çekerken her nefeste
daha çok özlemek gibi şiirler yazmak
her biri sen kokan mısralar dizmek gerek
son dumanı çekerken
gülüşünün bitmediği ana denk gelmek
her bedeli göze alıp
gizlice
sen gülerken seni
hep seni izlemek gerek
Rıdvan Gegen
tam da istediğin gibi: "arzu yok, sevmek yok ve cumartesi yok, bir sen varsın bu yolda."
21 Nisan 2014 Pazartesi
19 Nisan 2014 Cumartesi
beyaz geceler
gece yarılarında beyaz geceler gelsin aklına
aydınlık ve yıldızlı geceler
sonra; neva bulvarını düşün
bir de;
petersburg manzaralı çay ve sigara
gökyüzünden bir konçerto yükseldi ağaçlara
sen beni terk ettin rodrigo eşliğinde
ellerimde siyah çantan kaldı sadece
unutkan yeminlerin peşinden koşuyordu
sen duymadın onları
kulağında sade rodrigo çalındı
ve
sen gittin öylece
asılanlar kendineydi bu beyaz gecede...
Rıdvan Gegen
https://www.youtube.com/watch?v=4M1FCcpYNNw
aydınlık ve yıldızlı geceler
sonra; neva bulvarını düşün
bir de;
petersburg manzaralı çay ve sigara
gökyüzünden bir konçerto yükseldi ağaçlara
sen beni terk ettin rodrigo eşliğinde
ellerimde siyah çantan kaldı sadece
unutkan yeminlerin peşinden koşuyordu
sen duymadın onları
kulağında sade rodrigo çalındı
ve
sen gittin öylece
asılanlar kendineydi bu beyaz gecede...
Rıdvan Gegen
https://www.youtube.com/watch?v=4M1FCcpYNNw
10 Nisan 2014 Perşembe
İyi Bil
şunu iyi bil ki
sen gittiğinde bir sen değildin giden
her şeyden önce
acısı boyundan uzun göz kırpışların
ve sanat filmi tadında yürüyüşün gitti önden
sen gittiğinden beri kimse yürümedi öyle
sıkılgan, zayıf ve bir o kadar gururla
ve kimse
göğü gösteren gözleriyle
adını yazdığım parmaklarıma bakmadı hiç
Rıdvan Gegen
8 Nisan 2014 Salı
iki kadın
sahipsiz iki kadın düşündürdü hep kendimi bana
en geceyi bile gündüz yapan çekirgeler eşliğinde
doğru, biri yoksa biri yoktu sırayla
aynı yokluğu esirgemedi ikisi de, seher tadında
temmuz ikizi gün doğumlarını hatırlattılar her defasında
üstlerinden gözlerim ne eksik oldu
... ne de gözlerim gördü onları doya doya
içlerinden ne adım geçti yalnızca
ne de hayallerinde var oldum öten çekirgeler kadar
Rıdvan Gegen
http://www.youtube.com/watch?v=lBVbt3dy3bw
en geceyi bile gündüz yapan çekirgeler eşliğinde
doğru, biri yoksa biri yoktu sırayla
aynı yokluğu esirgemedi ikisi de, seher tadında
temmuz ikizi gün doğumlarını hatırlattılar her defasında
üstlerinden gözlerim ne eksik oldu
... ne de gözlerim gördü onları doya doya
içlerinden ne adım geçti yalnızca
ne de hayallerinde var oldum öten çekirgeler kadar
Rıdvan Gegen
http://www.youtube.com/watch?v=lBVbt3dy3bw
6 Nisan 2014 Pazar
Seher Vakti
Yıldızların bol olduğu bir seher karanlığını izliyorum uykusuz gözlerle yine, saat her zamanki gibi 3'ü geçmiş. Seher vakitlerini seviyorum ben, bana seni hatırlatıyor her seferinde. Seni ve senin doğuşunu hayatıma. Yeni yeni doğuşunu. Tıpkı şu an güneşin doğduğu gibi. Ortada yok güneş ama doğacak belli. Dinliyorum etraftaki sesi. Çekirgelerin ötüşü her zamankinden daha cırtlak.Ve hissediyorum uzaklarda bir yerde uykusu kaçmış bir çocuk da benim gibi camdan seyrediyor dünyanın geri kalanını. Yarın için heyecanlanıyor. Güneş benden çok onun için doğuyor belki de. Sen de bir zamanlar herkesten çok benim için doğuyordun bir yaşına daha yaz ortasındaki doğum gününde. Herkesten çok ben kutluyordum doğumunu, gerçekten sevinerek.
Seher vakti demek her zaman sen demekmiş bana da ben yeni anlamışım. Zaten anlayamazdım anlamsız heyecanımı o tuhaf karanlıkta. O tuhaf karanlık ne demekmiş şimdi fark ettim. Biraz Feridun Düzağaç ama daha çok sen demekmiş. Ben bu zamana kadar bir seni seviyormuşum da yokmuşsun bu zamana kadar. Sahi benimki de ne sevmekmiş.
Rıdvan Gegen
http://www.youtube.com/watch?v=7qjxT_8v8Xw
Seher vakti demek her zaman sen demekmiş bana da ben yeni anlamışım. Zaten anlayamazdım anlamsız heyecanımı o tuhaf karanlıkta. O tuhaf karanlık ne demekmiş şimdi fark ettim. Biraz Feridun Düzağaç ama daha çok sen demekmiş. Ben bu zamana kadar bir seni seviyormuşum da yokmuşsun bu zamana kadar. Sahi benimki de ne sevmekmiş.
Rıdvan Gegen
http://www.youtube.com/watch?v=7qjxT_8v8Xw
5 Nisan 2014 Cumartesi
Kısa Bir Şiir
yanındayken öylesine acizim ki
köprüden düşüp boğulacak olsan
suya atlayıp kurtarmak yerine seni
ağlayıp susturmanı beklerim beni
bir çocuğun pazarda kaybolması gibi
çocuk annesini ben seni kaybedersek eğer
unuturuz o vakit erkekliğimizi
Rıdvan Gegen
köprüden düşüp boğulacak olsan
suya atlayıp kurtarmak yerine seni
ağlayıp susturmanı beklerim beni
bir çocuğun pazarda kaybolması gibi
çocuk annesini ben seni kaybedersek eğer
unuturuz o vakit erkekliğimizi
Rıdvan Gegen
Gün Doğumu
Gün batımını izlerken fark ettim ki, bu gün gibi biz de batıyoruz yavaş yavaş. Etrafıma baktığımda artık telaşsız, dingin ve yorgun insanlar görüyorum. İşte biz de şu an böyleyiz, bu insanlar gibi. Yorulduk birbirimizden ve yaşanacak şeyleri tükettik içimizdeki. Ama biraz kısa sürüdük sanki biz. Çünkü hala gün doğumunun verdiği eşsiz heyecan var içimde ve nabzım dinmedi henüz. Gecenin geç saatlerinde senli hatıraları düşünüp gün doğumu heyecanını yaşayabiliyorum. Tabii bu düşleri bir de gün doğumu eşliğinde kurarsam bu günleri bile unutuveriyorum tamamen. Gün doğumu eşliğinde kurulabilecek en güzel düş, senin hayatıma doğduğun günlerdir tabii ki de. İlk tanıştığımız günler. Umutlu günler. Birbirimize attığımız en ufak adımın bizi delicesine coşturduğu günler...
Rıdvan Gegen
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






